16 Kasım 2009 Pazartesi

PİLLİ PLAK


Hafta sonu aşkımdan o kadar güzel bir hediye aldım ki..Hani küçücük detaylar vardır hayatımızda ,aslında ortalarda bir yerlerde durur herkesin görebileceği bir yerdedir ama o detayı ancak size önem veren ,değer veren, seven görür.



Zamanın tanığı olan eşyalara düşkünlüğüm var.Ama düşkünlük eve eskileri doldurmaktan ziyade aile yadigarlarını, küçük büyük demeden bir kenara atılmış unutulmuş eşyaları temizleyip onararak yeniden kullanmaktan ibaret.Üniversite yıllarımda kısıtlı harçlıklarımla aldığım plaklarda, zamanın tanıklığına ses veren hoş bir kolleksiyon olmuştu benim için.Var olan tek plakçalarımı elimde olmayan bir nedenle kaybedince o ses susmuş,plak kolleksiyonumu ise boynu bükük bir şekilde ortadan kaldırmıştım.


Plaklara olan düşkünlüğümü bilen aşkım, Babasına ait olan ,Philips'in 1972 yılında ürettiği ilk pilli plağı bakımını yaptırıp çalışır halde hatta orjinal iğnesiyle birlikte bana hediye etmesi ise çok büyük bir incelikti.Plakçaları açıp büyük bir heyecanla 33'lük plaklarımı yerleştirirken kedimizde en az benim kadar merak içindeydi.




Şecaattin Tanyerli'nin ölmeyen tangoları,Beatles şarkıları,İlhan İrem'in o değişik sesi, Hollywood senfoni orkestrası eşliğinde unutulmayan film müzikleri cumartesi gecemizin sesi oldu.


Plakları olup da plakçaları olmayan kadın,Plakçaları olup da plakları olmayan erkek (tencere kapak misali )gülüşerek dinledik şarkıları..Ve en kısa zamanda Olimpos sahilinde battaniye altında, karşımızda dolunay, yanımızda pilli plakçalarımızla sıcak şarabımızı içeceğimiz günün hayaliyle sözleştik ve söz verdik birbirimize.


1 yorum:

neval dedi ki...

selamlar vintage resimleriniz ne kadar güzel