26 Temmuz 2011 Salı

Uyku biraz uyku...

Hamileliğin 32.haftasına girerken son iki aydır kendini gösteren gece uyanmalarım iyice arttı..Bebeğimin geceleri yatağa uzanmamla birlikte yaptığı boks antremanları yediğim bir sağ bir sol kroşeler sayesinde iyice azalan uykum ,sıcakların ve nemin artışıyla birlikte hepten kayboldu..Sabaha karşı bitkin durumda uyuya kalıyor ,eşimle birlikte yaptığımız kahvaltının ve onu yolcu etmemin ardından kendimi kanepeye atıyor ve başımı yastığa koyar koymaz da uykuya dalıyorum.Bu durumdan hiç hoşnut değilim çünkü gece alınan kaliteli uykunun yerini hiçbirşey tutmuyor..Ellerim ayaklarım o kadar sıcak oluyor ki geçtiğimiz gün elimi dizime koyduğumda bu sıcaklık nerden geliyor diye gayri ihtiyarı bakmış ve avcumun içinden adeta bir ateş fışkırdığını görerek eşimin elimi tutmak yerine son zamanlarda  omzuma sarılarak yürümesinin nedenini çok daha iyi anlamış bulunmaktayım :)
Eğer benim gibi yaz hamilesi iseniz bize iyi gelen tek şeyin deniz olduğunu anlamışsınızdır.Deniz hem şişliklere hem uyku düzensizliğine hem de bebeğe o kadar iyi geliyor ki denize girdiğim hafta sonları hiçbir şikayetim olmadan deliksiz uyuyorum.
Ama şimdi, bu sıcak pazartesi gecesi tek istediğim  sadece uyku biraz uyku...

11 Temmuz 2011 Pazartesi

Göbek ve Home Office Sorunsalı

 Bu hafta sonu bir önceki hafta sonunda yaptığımız gibi eşimle kendimizi denize attık.Sağolsun eşim adeta disiplinli  sporcu yetiştiren antranör gibi beni dakikayla denize sokarak kendi çapında bazı rekorlar kırdı.Ben ki parmak uçlarım buruşmadan denizden çıkmam ,eşim sayesinde sık sık ama azar azar denize girmeyi başarabildim.Bu arada geçen hafta yukarıdan aşağıya doğru baktığımda ayaklarımın yarısını ve parmak uçlarımı görebiliyorken gördüğünüz gibi bu hafta hiçbirini göremediğimi farkettim :)Bizim bebiş son aylara doğru epey yol katediyor anlıyacağınız..

Geçtiğimiz ay bir kurumsal şirketin home office çalışacak eleman ilanına başvurmuş ve hiç beklemediğim bir anda kabul edilmiştim.Yine evden ve internet üzerinden aldığım eğitimle yapacağım işle ilgili eğitime tabii tutuldum.Bu ilana başvurmamdaki en önemli sebep bebeğim dünyaya geldikten sonrada evden yürütebileceğim bir işimin olmasını istememdi.En azından bebiş biraz büyüyüp kendini toparlayana kadar bu şekilde bir işi yürütebileceğimi düşündüm.Yıllardır çalışma hayatına fazlasıyla alışmış biri olarak home office çalışmak gerçekten oldukça zormuş.İş yerindeki disiplin kadar evdeki disiplini sağlamakta zorlanıyorum.Bugün işbaşı yaptım ama bir yandan çamaşır makinasını çalıştırmak istiyor bir yandan eşimin biriken gömleklerini de hazır evdeyken ütüleyip aradan çıkarmak istiyorum.Buzdolabını açıp sütümü alırken akşam yemeğini bir yapıversem diyorum.Bütün gün bu gelgitin yanısıra hafta sonu boyunca deniz,kum,güneş şeklinde geçekleştirdiğimiz kısa tatilin de etkisiyle pazartesi gününün hiç de alışık olmadığım bir şekilde evde ama iş stresli geçirerek pazartesi sendromlu bir gün geçirdim.Home Office olayını nasıl düzene sokucam bilmem ama bir an önce kendimi toparlamalı ve bu yeni işe adapte olmalıyım..
Önerilerinizi paylaşırsanız sevinirim..

6 Temmuz 2011 Çarşamba

Kumsaldaki izler...

Nasıl da güzel geçti hafta sonu..Deniz,güneş,temiz hava bir de Juanito'nun Kumsaldaki İzler şarkısı eşliğinde..Epeydir hasret kaldığım güneşe doyamadım desem..
Hamilelikte denize girmek nasıl da hafifletiyormuş insanı..Ne ellerim şişti ne de ayaklarım..Geceleri de kesintisiz uyumak en güzeliydi.. 
                       Kısa hafta sonu kaçamaklarımız devam edecek..Şimdilerde tek isteğim..
              Yaz hiç bitmesin..

4 Temmuz 2011 Pazartesi

Seni hala seviyorum

Herkes bazen hata yapar,
Herkes aldanır...
Söylenmemiş sözler de var,
Yaşanmayan...
Seni hala seviyorum...

Terkedilmek tüm canlılara aynı acıyı verir..