11 Mayıs 2012 Cuma

Mayıs Sayımız ve Öğrendiklerim


  Mayıs ayı da geldi çattı.Aylar nasıl geçiyor anlamıyorum bile.Haziran sayımıza hazırlanmaya başladık.Anneler günü özel sayımızda Deniz Akkaya'yı konuk ettik bu ay.Yine çok çalıştık çok yorulduk.

Çınar'da büyüyor hızla.Dede,baba, ve şimdilerde anne demeye başladı.Emeklemiyor ama dimdik duruyor ayaklarının üzerinde.Bir adım atıyor sonra pat yere.Sabah onunla birlikte çıkıyoruz evden.Sanki Çınar'da işe gidiyor.Arabada dinlediğimiz müziklere eşlik ediyor.Bakıcı demek istemiyorum adete ikinci annesi gibi üzerine titreyen Zübeyde Annesine teslim ediyoruz,her sabah aynı suçluluk duygusu ile ayrılıyorum oğlumdan.Ama herşey onun için zaten.Bu çalışma,bu azim bu heyacan.Oğlumda tüm bunlarının bilincinde sanki.Her akşam anlatıyorum ona neler yaptığımı.Derginin hangi aşamada olduğunu kimin beni sevindirip kimin canımı sıktığını.Söz dinleyen ve uslu bir oğlum olduğum için ne kadar şükretsem az.

Çınar uyuduktan sonra adeta ikinci hayatım başlıyor.Biriken ev işleri,ertesi güne yenecek yemeğin hazırlanması,etrafın toplanması.Çınar'ın yemesi için hazırladığım yemeklerin ambalajlanması,kıyafetlerinin ütülenip ertesi sabaha hazır edilmesi..Ne kadar programlı bir anne olduğuma da şaşmıyor değilim.Eşiminde yardımı çok bana.Ev işlerini paylaştık onunla..Oğlumuzun yıkanması,altının alınması ona ait.Eşimin bilmediğim ne çok yönü varmış..Harika yoğurtlar yapıyor benim eşim öyle ki yoğurt yapma makinası almaktan vazgeçtim sayesinde.Pilavlarının tadına doyum olmuyor,kabak mücveri yaptığında şaşkınlıktan küçük dilimi yutacaktım.Daha önce yerinden kaldıramazdım.Ama şimdi bana yardım etmek için elinden geleni yapıyor.

Oğlum büyürken,işimi henüz yeni kurmuşken bu durumdayım işte.Anlayıp,öğrendiğim çok şey var.Bir de bir kaç saat fazladan uyusam...Ne iyi olurdu...