24 Nisan 2010 Cumartesi

Gökyüzü gibi bu çocukluk

Aslında bu yazıyı dün yazmam gerekirdi ama işyerimin taşınması nedeniyle yarı eşyalarım eski yerde yarı eşyalarım yeni yerde bölük pörçük olduğundan her yere kablolar,fakslar,telefonlar saçıldığından kendimi toparlayıp iki satır yazamadım.

Dün işten biraz erken çıkıp bir kaç avm dolaşıp çocukların düzenlediği etkinlikleri seyrettim.Bıcır bıcır sesleri ve bitmek bilmeyen enerjileri ile yorgunluğumu bana unutturdular.İlkokul yıllarımda TRT'de Halit Kıvanç'ın sunduğu çocuk şenliğini seyreder,değişik ülkelerden gelen çocuklar ve onları ağırlayan ailelere hep imrenirdim.Sizin de dikkatinizi çeker miydi bilmem ama özellikle Doğu bloku ülkelerinden gelen çocuklar misafir oldukları ailenin çocuğunun yanında aynı yaşıtta olmalarına karşın abi yada ablaları gibi durur,her iki çocuk yanyana geldiğinde gelişim farkı bariz ortaya çıkardı :)
Bu resim ise benim ilkokul birinci sınıfdaki halim.Omuzlarımdan tutan güzel sarışın öğretmenim,yanımdaki diğer güzel bayan ise annem.Benim en mutlu olduğum anlarımdan biri.Doğum günümü sınıfımda kutluyorum ve arkadaşlarımdan hediyeler alıyorum.Daha ne olsun ..
Ne demiştir şair ; "Gökyüzü gibi bu çocukluk,hiçbir yere gitmiyor"Sözü daha fazla uzatmak istemiyor,tüm bıcırıkların çocuk bayramını kutluyorum:)

Hiç yorum yok: