11 Şubat 2010 Perşembe

TİFFANY'DE KAHVALTI

Bazı filmler vardır,hayatınızın kırılma noktasına denk gelmiş sizde derin izler bırakmıştır.

Ülkemizde romantik komedi türüne dahil edilen ancak son derece komplike iki karakterin etrafında gelişen olayları anlatan "Breakfast at Tiffany's" (Tiffany'de kahvaltı)hayata tutunamamış iki insanın Manhattan'da kesişen hikayesinin ustalıkla anlatır.
Kapıldığımız ümitsizlikle kendi okyanusumuzun dibine batarken "Hiçbir şey için geç değil" mesajı veren film garip bir iyimserlik duygusuyla sizi sarıp sarmalar.


Şimdi tam Tiffany'de kahvaltı'nın zamanı.Sinema tarihinin yağmurun altında geçen en romantik final sahnesini,dışarda yağmur yağarken seyretmekte eminim bir başka tad verecektir. Henry Mancini'nin unutulmaz şarkıları eşliğinde filme biraz gezinti yapalım mı ? :)

Hiç yorum yok: