
Her gün bir odasını.İlk önce mutfağını.


Her bir detayı ince ince düşünerek..


Ardından yatak odasını.. 

Evimizin her odası ayrı ayrı gülümsesin istiyorum.
Sonra bahçeye çıkıp lavantaları eksem.


Kamkatı da..
Taraçamızı saracak begonvilleri de..
Dışarda kar yağdığı kış günü
o kar yürüyüşlerinden birine çıktığımızda

Sıcacık evimde dikiş makinamı açsam.
Az çok bilirim dikiş elbet ben de.
Hep dikmek istediğim o elbiselerden,
Diksem..


O kadar yoruldum ki sonu gelmeyen çalışmalardan.
Bitmeyen işler,telaşeler,telefon,fakslardan..
Tek istediğim yuvamda olmak.

Sevdiğim,kedim,köpeğim..
Artık başka hiçbirşey istemiyorum..

7 yorum:
hikaye....resimler....
sanki bi film şeridi insanın gözünün önünden geçiyor gibi.. çok hoş olmus ellerine sağlık..
sevgiler...
Pınarın yorumuna katılıyorum. O kadar güzel hazırlamışsın ki, içim ısındı. Teşekkür ederim ;)Sevgiler
Sevgili Pınar :) Çok teşekkür ederim.Yaşamak istediğimiz hayatı seçme hakkımız var diye düşünüyorum.Çok geç olmadan..
Bu postuda içimdeki vintage duygularla hazırlamıştım :) Çok teşekkür ederim.
Sevgilerimle
sevgili yurdanur ktabını postladım:))) hayatı sade yaşamasını seven ama yogun tempodan uzak kalamamak ama sevdiğin başka şeylerden uzak kalmak seni okadar iyi anlıyorum ki:))) oyuzden yanlız deilsin... ayrıca o eski tabak ve fincanlara bayılırım bana barbara kartland kitaplarını hatırlattı :)))
Canım,çok teşekkür ederim..Merakla bekliyorum kitabı :)
Cok hos olmus yaziniz sectiginiz fotograflarla birlikte.Simsicacik...
Yorum Gönder