7 Haziran 2011 Salı

Bir ben,bir kedi bir de bebek

Benim için hamileliğin en zor yanı bebek beklediğimi öğrenip de kedimi ne yapacağımı soran insanlara izahat vermeye çalışmak oldu.Halen daha bir bebekle bir kediyi aynı anda evde nasıl bakacağımı,tüyünün bana yada bebeğe zarar vereceğini yaptığım tüm açıklamalara rağmen takılmış plak gibi (cd mi deseydim?) tekrar edenler karşısında bunalmış duruma geldim..

Bu konuda internette şöyle bir araştırma yaptığımda da karşıma hiç hoş olmayan tablolar çıktı.Bebek beklediği için kedisini yada köpeğini verecek yer arayan yada tanıdık tanımadık birilerine veren hatta sokaklara bırakan insanların yazdıklarını okudum.Bizler neden böyleyiz?
Zora gelince hemen vazgeçiveriyoruz dostlarımızdan.Bu kadar kolay mı oluyor herşey..Eğer evren enerjisi diye bir şeye inanıyorsak biz zor duruma düştüğümüzde sırtını dönüp gidenler karşısında söz söylemeye hakkımız olur mu ilerde..Dostlarımızı yarı yolda bırakmanın bir bedeli olur elbette..
Benim küçük kızım 3 yaşında,Persian yani İran kedilerinin bir türü olan chinchilla ırkından geliyor.Özellikle ırk kedi seçmiş değilim bir arkadaşımın kedisinin yavrusuydu ve verecek yer arıyordu 1 aylıktı kedimi aldığımda.Bu ırkın en güzel özelliği uslu,sakin ve aileye çok düşkün olması.Kendi çekirdek ailemi kurarken eşimi de bu kadar kolay kabullenmesi ve her akşam dizinin dibinden ayrılmaması bunun en güzel kanıtı.İnanıyorum ki kedim bebeğimizi de aynı şekilde kabullenip onun kedi annesi olacak :)Şimdiler bebeğin kıpırtılarını hissetmesini sağlıyorum.Karnıma gelip yaslanması ve bebeğin kıpırtıları karşısında şaşırıp kalmasını hatta korkmasını görmenizi çok isterdim.Veterinerimiz kedimizin kist aşılarının sıkılığını 2 aya indirirken (Normalde 3 ayda bir olan kist aşısı hamilelik sırasında ve bebek 2 yaşına gelinceye kadar 2 ayda bir uygulanacak )doktorumda bana bir çok anne adayına yapılan Toksoplazma testini yaptı.Bu konuda bilen bilir ,toksoplazma sadece kedilerden geçen bir rahatsızlık değil iyi yıkanmamış sebze ve meyveden hatta çiğ etten bile bulaşabiliyor.

Sonuçta herşey rutininden giderken,kedimle bebek alıştırmalarına devam ediyoruz.İşin komik yanı karnımda kedimin mır mırlarını duyan bebişte inanılmaz şekilde hareketleniyor..Bakalım bu aşkın sonu nereye varacak ?Merakla ben de bekliyorum..

9 yorum:

Nilgün Torunoğlu dedi ki...

Kedin var,kiraz seviyorsun ve oğlun olacak,seni izlemeye aldım !

Unknown dedi ki...

eminim bebiş ve kediş çok iyi anlaşacaklar!

milletin söylediklerine kulağını kapa...

Kiraz Limanı dedi ki...

Teşekkür ederim Colette :)

Kiraz Limanı dedi ki...

Kitapçı kız aynen dediklerini uyguluyorum..Senden de böyle haberler bekliyorum :)

vintage peony dedi ki...

Ah canım ne kadar tatlı. Bebeğin hareketlerini hissedince kedinin verdiği tekileri çok merak ettim :)
toksoplazma hastalığı konusunda ben kedilerden değil de cafelerde yenilen salatalardan geçme ihtimali daha yüksek ihtimal gibi geliyor.

Kiraz Limanı dedi ki...

Evet Peony,iyi yıkanmamış çiğ sebzelerden de bulaşabiliyor..

Adsız dedi ki...

Biraz önce peony nin blogunda görünce takip etmeye başladım, ben de 28. haftamdayım. Umarım bu süreç ikimiz için de güzel geçer. Bloguma uğramak istersen: lucywiththediamonds.blogspot.com

Kiraz Limanı dedi ki...

Uğramaz mıyım hemen geliyorum :)

Tatlı Kiraz dedi ki...

merhaba, benimde bir kedim var ve suan tup bebek tedavisi goruyorum, hic bir zaman kedimi terketmeyi yada baskasina vermeyi dusunmedim, sizin yazdiklarinizda beni gercekten cok mutlu etti ve hakli cikartti...
( blogunuza bayildim)
sevgiler
http://tatlikiraz.blogspot.com