
30 Eylül 2010 Perşembe
Thursday Afternoon

28 Eylül 2010 Salı
Octoberfest Antalya








Bu kadar görüntünün ardından şimdi şöyle buz gibi bir bira fena da gitmez değil mi?
O zaman ne duruyoruz,
Prost ! Şerefinize !
YERÇEKİMLİ KARANFİL


EDİP CANSEVER/YERÇEKİMLİ KARANFİL
Pazar günü sevgili Leylak Dalı'nın izinden yola çıkarak Falez parkına gittim.Yanımda Edip Cansever'in şiir kitabıyla.Eylül ayının en romantik günleri yaşanırken kayıtsız kalmak mümkün değildi.
27 Eylül 2010 Pazartesi
Ayağımın tozuyla...


21 Eylül 2010 Salı
Sergimizden enstantaneler

Bu hareli güzel hanımın adı Demet.Sergi günü tüm ciksliği ile misafirleri karşılaması onun bir melek olduğunun ispatı oldu.














16 Eylül 2010 Perşembe
Müzayede ve sergimizin duyurusu







Kısaca müzayede gününe kadar son hazırlıklar nedeniyle yoğunuz.Umarım güzel bir gelir elde eder ve gönlümüzdeki projemizi bir an önce hayata geçirebiliriz.Sergi ve müzayedemize Antalya'lı dostlarımızı ve bloggerlarımızı bekliyoruz.
15 Eylül 2010 Çarşamba
Hayırlara vesile olsun

12 Eylül 2010 Pazar
Akdeniz yaraşıyor sana..






Deniz parlement mavisi..
Dilimde Can Yücel'in dizeleri..
.........
Neden sonra buldum o kaçakçı mağarasını.
Gözlerim kamaşınca senden,
Ölüm belki sularından kaçırdığım
O loş suda yıkanmaktır,
Durdukça yosundan yeşil,
Kulaç attıkça mavi.





Açık denizde yüzen karette karettalar vardı.Hele bir tanesi yüzme molası sırasında başını kaldırıp bana bakarak yanımdan geçti.Denizde olduğum için fotoğraflıyamadım.Yaklaşık dört saatlik turun ardından öğleye doğru limana döndük.
Yolculuğumuzu gerçekleştiren bu bir buçuk tonluk minik teknenin adı
Fangri'ydi.Adı,Ege denizinde bulunan bir cins büyük balıktan geliyormuş.Akşam üstü Finike'nin dar sokaklarında yürüyüşe çıktım.Bu akarsu Finike'nin beldelerinden geçerek portakal ve mandalina bahçelerinin sulanmasında kullanılıyor.Ve denize dökülüyor.
Portakalın anavatanı Finike'de her yerde portakal simgeleri görmek mümkün.
Bu kavuncunun reklam çalışması çok hoşuma gitti.Kavunların tatlı olduğuna çabucak ikna oluyorsunuz.
Kimi Rum evleri restore edilerek korunmuş.
Ancak bir çok tarihi yapı restore edilemediği için harap durumda.
Bu han benim favorim!Ah bir de atıl durumda olmasa.
Ali dumdum anasına sövüyor saatlerdir

Üç gün böylece geçti.
Bir tek eksik şiirin son dizeleri kaldı..
...........
Eski Yunan atları var hani
Yeleleri büklümlü,
Gün inerken de öyle
Ağaçtan izdüşümleriyle
Yürüyor Balan Tepeleri
Yürüyor bölük bölük can
Toplu bir güzelliğe
Kadınım,yaraşıyorsun sen Akdenize ..
Hepimize rastgele !