20 Şubat 2013 Çarşamba
22 Kasım 2012 Perşembe
Kasım Sayımız
Günlerin nasıl geçtiğini anlamıyorum artık. Kendimi sürekli ilgi isteyen iki küçük çocuk annesi gibi hissediyorum. Biri Çınar, diğeri ise dergi. İkisi için de büyük fedakarlıklar ve özveriler gerekiyor. Bloguma yorum bırakan sevgili arkadaşlarım size yanıt yazamadığım için kusura bakmayın. İki küçük çocuk yetiştirdiğimi farzedin ve beni anlayışla karşılayın lütfen...
2 Kasım 2012 Cuma
Çınar Büyürken
Oğlum, Amcasının düğünün de ilk papyonunu taktı,
Saçını kendisi tarıyor
Sarı ve Yeşil renge belirgin bir düşkünlüğü var.
En sevdiği oyuncağı
Dayısının Bodrum'dan yolladığı kocaman yel değirmeni
Emir'in" Makina" şarkısına bayılıyor.
Bayramda zeytinyağlı dolmaları ardı ardına mideye indirdi.
Evin içinde küçük bir adam dolaşıyor
Kızdığında söyleniyor.
Kısacası diğer dünyaya gelen evlatlarımız gibi
Çınar'da gün geçtikçe değişiyor,büyüyor.
31 Ekim 2012 Çarşamba
Ekim'de Bitti...
Ekim'de bitti....
Ama nasıl...
Doğum günüm,oğlum,eşim,çalışmalarım
Ve geri kalan herşey...
Yeni ay yepyeni fikirlerle geliyor,
Ah bir de zaman herşeye yetse...
17 Eylül 2012 Pazartesi
Kapaklarımız
Günler ne çabuk geçiyor. Yedinci sayımız çıktı bile. Harıl harıl Ekim sayımıza hazırlanıyoruz. Derginin kapakları eski Türk Filmlerindeki hızla kopan takvim yaprakları gibi gözümün önünden geçiyor. Çınar 1 yaşına girerken, dergimiz 7 aylık oldu . Karadeniz'in ilk ve tek kadın dergisini yapmanın kolay olmadığını belirtmek istiyorum. Ve inanın şu yedi ayda yaşadığım sıkıntının, stresin ve bir o kadar da övgünün ve tebriğin ortasında sadece canımın içi oğlumu ve bana sonsuz destek veren eşimi düşünerek harıl harıl çalışıyorum. Elbet ekibimizle birlikte.İşte son üç ayımızın kapak çalışmaları...
TEMMUZ
AĞUSTOS
EYLÜL
13 Ağustos 2012 Pazartesi
Çınar 1 Yaşında
Çınar'ım bugün 1 yaşına basıyor. Hazırlıklarımı ve kutlama görüntüleri sonra paylaşıcam.
Canım oğlum iyi ki geldin dünyamıza. Seni çok seviyoruz. Uzun ve güzel bir hayat hep seninle olsun bebeğim. Bu arada ileride bir kıza gönlünü kaptırdığında , beni gözün görmediğin zamanlarda şu sıralar yaşadıklarımızı sana hatırlatmak isterim. Benden ayrıldığında nasıl yaygarayı bastığını, ev işlerini seninle oynamaktan yapamadığımı, babanın, annanenin, babannenin ,dedelerinin yüzüne bakmayıp adeta tırmalarcasına ayaklarıma dolanıp kucağıma almam için kıyameti kopardığını.1 yıldır uyku düzenin bozulmasın diye akşamları hiçbir yere çıkamadığımızı bu nedenle televizyonda hiç izlemediğim dizileri bile sayende izlediğimi, işime giderken kaçarcasına evden çıktığımı hatta yola çıktığımda ben bugün ne giyip de çıkmışım diyerek uyumsuz kıyafetlerime hayıflandığımı, banyo hatta tuvalette bile beni yalnız bırakmadığını hiçbir hal böyleyken özel hayatımın da kalmadığını söylesem ne dersin acaba sarı lokumum..
2 Temmuz 2012 Pazartesi
Bu aralar Çınar
Tam anlamıyla yazı yaşayamıyoruz burada. Bir bakıyorsunuz hava sıcacık bir bakıyorsunuz yağmurlu. Çınar'a ne giydireceğimi bilemiyor, sıcaklardan korumaya çalışırken ani bastıran soğuklar karşısında kaldırdığım kışlıkları karıştırıp duruyorum. Çocuğunun herşeyini yanında bulunduran annelere gıpta ediyor, bu kadar planlı programlı nasıl olunur diye de düşünüyorum. Birlikte bir kez denize girdik. Denizde bir babasına sarıldı oğlum bir bana. Bu hafta sonu da plan yapmıştık ama yağmurun azizliğine uğradık. Umarım önümüzdeki pazara hava güzel olur da biz de denizin keyfini çıkartabiliriz. Galiba ben adam gibi yaşanan yazları özledim...
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)